'Drawing in the bow' ne demek?
İngiliz savaş uzunyayı (longbow-warbow) kullananlara hayranım.Okçuluk camiasında tarihi gerçeklere uygun olarak okçuluk yapan nadir gruplardandırlar. Okları, temrenleri, şaftları, gezleri, okun yelekleri, yayları, yay şekli, yayların uzunluğu yayların çekiş gücü ve çekiş ve bırakış tekniği dahil 500 sene evvelki hali gibi.
Kullandıkları çekiş güçleri 100-150 libre arası değişiyor, bazıları daha ağır yayları bile atabiliyor:
İngiliz savaş uzunyayı (longbow-warbow) kullananlara hayranım.Okçuluk camiasında tarihi gerçeklere uygun olarak okçuluk yapan nadir gruplardandırlar. Okları, temrenleri, şaftları, gezleri, okun yelekleri, yayları, yay şekli, yayların uzunluğu yayların çekiş gücü ve çekiş ve bırakış tekniği dahil 500 sene evvelki hali gibi.
Kullandıkları çekiş güçleri 100-150 libre arası değişiyor, bazıları daha ağır yayları bile atabiliyor:
Sürekli söyledikleri birşey var, o da şu: 'Drawing in the bow'. 'Yayın içinde yayı çekmek' veya 'yayın arasına girmek' gibi tercüme edilebilir belki. İlk anlamamıştım, ama sonradan kavradım..
Yayı yayın içinde çekmek - Drawing in the bow ne demek?
yanlamasına açılan iki demir kapı düşünün. Kapıdan kol boyu uzaklıkta durup yana doğru açmaya çalışın, mümkün olmayacaktır. Küçük bi adım öne gidip aynısını yapın, kollar bükük olacak, kapıyı yana doğru açmak daha kolay olacak. Bu örneği devam ettiğimizde şunu göreceğiz, omuzlarımız kapıya ne kadar yakın olursa o kadar güç alabilip kapıyı kolay açabileceğiz. Yayı çekerken de aynı prensip, yaya ne kadar yakın olursak o kadar kolay çekilebilir, sırt kasları o kadar iyi kullanılabilir.
Peki bu neden önemli?
Profesyonel ordularda savaş meydanlarında kullanılan ağır yayları çekmenin tek yolu budur, ondan başka yolu yoktur, teknik açıdan mümkün değildir. Okçuluk budur.
Bu tekniği anlatan neden sadece İngiliz uzunyaycılarıdır?
Çünkü tarihi çekiş gücünde yayları sadece onlar kullanıyor. 50lbs altı yaylar yanlış teknik ile de çekilebiliyor, hatta okçuluk kaslarını (sırt) kullanmadan sırf kol gücüyle bile çekilebilir. Geleneksel okçuluk veya atlı okçuluk müsabakalarında görülen de bu, birçok insan yaylarını sırt kaslarıyla çekmiyor. Bu tarihi değildir ve sadece düşük güçte yaylar ile yapılabilir.
Tam tekniği nedir?
Kirişi çekmeye başlarken dirsek yukarı doğru bakar ve çekiş ile beraber yatay yerine dikey bir rota izleyerek tam çekişe kadar arkaya doğru gider. Buna 'rolling the shoulder' derler. Kirişi çekerken göğüs (iki omuz arasında bir çizgi farz edin) yaya mümkün olduğu kadar yaklaştırılmalıdır, sanki 'yayın içine' girecekmiş gibi.
Niye bunları yazıyorum?
Çünkü Türk/Osmanlı okçuluğunda da aynı. Zırh delebilmek ve oku daha uzağa atabilmek için yüksek çekiş gücüne sahip yaylar kullanılırdı, bunları da ancak doğru kasları ve doğru tekniği kullanarak çekebilirsiniz. İngilizler buna 'drawing in the bow' diyorlar, başka milletler başka birşey derler veya isim vermezler ama prensip aynıdır.
İngiliz savaş okçuluğu hakkında beğendiğim ve tavsiye ettiğim websitesi:
Dutch Warbow Society Hollanda savaş yayı grubu: http://www.oorlogsboog.nl/
No comments:
Post a Comment