Almanya, İran, Slovakya, Güney Afrika, Japonya ve İngiltere.
Ayrıca Avustralya ve Amerika'dan da yarışmaya katılmayan ama müsabakayı zevkle seyreden atlı okçu misafirlerimiz oldu. Czaba Grozer de onur konuğu olarak geldi.
Müsabaka Cumartesiydi. Pazar günü de gösteriler oldu. Etkinlik medyada geniş yankı buldu ve Türk okçuluğun ve atlı okçuluğun tanıtım ve gelişmesinde büyük faydası oldu. Şu ana kadar atlı okçuluk alanında Türkiye'de en büyük ve en başarılı organizasyon olmuştur. Fatih beyi tebrik ediyor ve tüm emeği geçenlere buradan birdaha şükranlarımı iletmek istiyorum. Yarışmadan kareler:
Parkur ve disiplinler
Parkur ağaçların altında düzenlendi. Hem gölge avantajı hem güzellik açısından güzel bir seçim oldu. Tek kötü tarafı kabak yarışmasında bazı oklar dallara takılıp kaldı. Yarışma parkuru 100 metreydi ama başta ve sonda atların hızlanıp ve durabilmesi için 30 metre gibi ek ilave yaptık.
Memlük disiplini
Neil Payne arkadaşımızın tasarladığı Memlük disiplininde 100m parkuru en fazla 11 saniyede tamamlamanız gerekiyor. 11 saniyeyi geçtiğiniz an her saniye için bir eksi puan alıyorsunuz. Örnek: 11,3 saniyeye 1 eksi puan. 13.7 saniyeye 3 eksi puan alırsınız. Herkesin 4 geçiş hakkı vardı. İlk oku parkura başlamadan gezleyebiliyorsunuz. İlk hedef sağ tarafta yerde. İkinci hedef sol tarafta, yan atış, üçüncü hedef sol tarafta ve arkaya atmanız gerekiyor.
Hedeflerin yeri hakem tarafından belirleniyor ve mesafesi sabit değil ve yarışmacılara söylenmiyor. Bu bazı arkadaşlarda soru işareti uyandırdı. Neden Macar veya Kore disiplinindeki gibi bir standart koymuyoruz?
Uluslararası atlı okçuluk yarışmalarını, yarışmacılarını ve konuşmaları, fikirleri takip ederseniz durum şöyle: İnsanlar Macar ve Kore disiplinlerini çalışa çalışa mesafeleri ezberlemişler. Bunu iyi karşılayanlar da var, bu disiplinden bu yüzden bıkanlar da çok. Oku attıklarında yayı ne kadar havaya kaldıracaklarını ezbere biliyorlar, ama savaş veya av anındaki gibi instinctive (içgüdüsel) atmıyorlar. Bunu önlemek için Neil Payne arkadaşımız bu yeni parkuru tasarladı. Mesafeler bilinmediği için önceden çalışılamıyor, yani ezberlenemiyor. Beyin ezbere atmıyor, nişan almayı her atışta içgüdüsel olarak yeniden hesaplıyor. Hatta bir kuralı daha var ama biz organizasyon ve zaman sıkışıklığından hayata geçiremedik: her geçiş sonrası hakem 3 hedefin de yerini değiştiriyor örn. 3-4 metre öne arkaya veya yanlara alıyor. Müsabakada 4 geçiş varsa 'içgüdüsel' olarak 12 hedefe atılmış oluyor. Paralel olarak okçuluk alanında da benzer düşünceler olduğu için 'Field archery' müsabakalarında da belirsiz mesafeler var: http://en.wikipedia.org/wiki/Field_archery
Bu bir kusur veya eksi olarak algılanmasın, bu parkurun en önemli özelliğidir. Bugünün atlı okçuluk müsabakalarına nazaran bir gelişmedir. Parkurun diğer bir özelliği de sağa doğru atışıdır.
Hedefler
Hedef olarak Türk puta hedefleri kullanıldı:
Puanlar: yukarıdaki yuvarlak 4 puan, aşağıdaki 2 puan, ok hedefe ön tarafında herhangi bir yere saplandığı an 1 puan sayılıyor. Ancak şunu belirtmek lazım, bu askeri müzede görülen deri putalar 'yaya putasıdır', ve okmeydanında 160-240m arası mesafelerden atmak için tasarlanmıştır (büyüklüğü bu yüzdendir!). Osmanlı atalarımız atlı okçuluk için tabak büyüklüğünde yuvarlak hedefler kullanmıştır. Nişan alma ve zorluk açısından gerçeğinden çok da uzaklaşmadık sayılır, 4 ve 2 puan getiren yuvarlaklar yaklaşık minyatürlerde gördüğümüz yuvarlak atlı okçuluk hedefleri büyüklüğündedir.
Kabak
Kabak oyunu da ikinci disiplin olmuştur. Kabak direğinin uzunluğu 8m ve hedef olarak seçilen tepsinin çapı 60cm. Direğin 1m önüne ve 4 m ilerisine işaret kondu, bu atış alanıdır. Atış alanının dışından atılan oklar geçersizdir. Burada okun bırakış anında ok hizası sayılıyor. Güvenlik nedeniyle sadece blunt uçlu ve ibriş yelekli oklar atılabilir. Puanlar:
1. Atış alanı içinden, üst vücudu en az 45 derece yatırıp atıp vurmak 7 puan
2. Atış alanı içinden vücudu 45 derece yatırmadan vurmak 4 puan
11 saniyeyi geçen diskalife oluyor.
Bilhassa EOCHA gibi yurtdışı müsabakalarda neredeyse yürür tempoda gidip hedefe rahat rahat atanları gördük. Kabak oyunu bir savaş disiplini, ve kaynaklarda hücum dörtnal gidileceğini okuyoruz. Hızlı dörtnalda 100 metre 11 saniyede rahat geçilir. Binicilerin de atın hızını ona göre ayarlaması lazımdır. Burada bir küçük organizasyon hatamız oldu. Maksadımız hakem masamızın yanında kurulacak hoparlörden her geçişte yarışmacının zamanını ve puanını söylemekdi. Bu şekilde yarışmacı yavaş mı hızlı mı gitti öğrenir ve birdahaki geçişte atı ona göre sürebilirdi. Ancak hoparlörler kurulmayınca müsabakanın akışını bozmadan yarışmacılara bu bilgileri aktarmayı başaramadık. Tek tük bize gelen arkadaşlara da söylemek diğer yarışmacılara haksızlık olur diye kimseye söylemedik. Malesef bu yüzden bazı yarışmacı arkadaşlarımız atlarının hızını bilmeden yarıştılar ve bazı geçişlerde diskalife oldular. Bunu da birdahaki sefere düzelteceğiz inşallah.
Puanlar
Kabak, Memlük disiplini puanlarını ve toplam puaları detaylı olarak buradan öğrenebilirsiniz: Puanlar
Kabak oyununda: 1. Jehad Shamis (İngiltere), 2. Sabri Kavuncu, Ahmet Razgahi (İran), Ivan Belicka (Slovakya), 3. Erem Kılıç, Hasan Taşavlı, Mehdi Safaei (İran)
Memlük disiplininde: 1. Ahmet Razgahi (İran), 2. Mehdi Safaei (İran), 3. Jehad Shamis (İngiltere)
Toplam: 1. Ahmet Razgahi (İran), 2. Jehad Shamis (İngiltere), 3. Mehdi Safaei (İran)
Ödüller bu defa şahaneydi, meşhur Sultan Murat II'nin kabak atışı minyatürü seramiğe işlenmiş, ayrıca birincilere yay hediye edildi. Bir ödül daha verildi, Neil Payne'in İngilizce tabiri ile 'Horse conduct' yani, yarışmacı atına nasıl davranıyor, at ile iletişimi gibi. Bu ödül de Almanya'dan gelen bayan yarışmacıya verildi.
Etkinlik medyada geniş yankı buldu, burada Çağatay Yolda programının linki ile yetineceğim, link için tıklayın
En büyük ilgiyi Japon atlı okçular gördü. Son Samuray gibi filmlerden gördüğümüz Yumi denen Japon uzunyayları ve kostümleriyle ilgi odağı oldular. Ayrıca bu uzun yaylar ile kabak atışlarını izlemek de hoş birşeydi. Aşağıdaki güzel fotoğraf ile bu yazıyı sonlandırmak istiyorum:
Gökmen Altınkulp
:D, very nice, hope to attend some day.
ReplyDelete